Hüsamettin Bahçe/ Postseyyah

Fotoğraflar: Hüsamettin Bahçe
Dicle kelime olarak akan su anlamına gelir. Geçmişten günümüze evrensel literatürde ise “Tigris” olarak bilinir. Kürtlerdeki bir inanışa göre ise Dicle Nehri, Aras, Zap, Fırat ile birlikte cennetin dört nehrinden biridir. Maden ve Bırkleyn çaylarından beslenen Dicle Nehri’nin 523 kilometresi Türkiye topraklarında yer alır. Daha sonra Fırat Nehri ile birleşen Dicle 1840 kilometrelik yolculuk sonunda Şattülarap Bölgesi’nden Basra Körfezi’ne dökülür. Binlerce yıldır bölgedeki sosyo-kültürel yapıyı belirleyen nehrin çevresinde tarım ve hayvancılık hala en yaygın uğraşların başında geliyor. Nehrin üzerinde yer alan barajlarla şekil değiştiren coğrafyanın yanında çevre kirliliğinin de etkisiyle ekosistem giderek olumsuz olarak etkilenmektedir. 21. yüz yılın enerji, çevre, küresel ısınma, iklim değişikliği problemleri arasında doğal su kaynaklarının en başta yer alacağı biliniyor. Orta Doğu coğrafyasında ise 26 ülkeden 9’unun su sıkıntısı çekmesi bu krizi gelecekte daha kritik boyutlara getirecek.