Gecmiş zaman ne ki?

12 Eylül 1980 yılında askeri darbe olduğunda ben ortaokul son sınıf öğrencisiydim. Henüz okul açılmadan darbe olmuş, okulun ilk günlerinde 12 Eylül’ün karanlık günlerini yaşamaya başlamıştık. İşte bu fotoğrafı o yıllarda, her şeyin Zap û rap altına alındığı zamanlarda çekinmiştim. 45 yıldır fotoğraf çeken birisi olarak, bireysel arşivim üç besi geçmez. Kendi fotoğrafımı değil, o yıllardan bu yana milyon fotoğraf çektim.
Çok sokak gezdim, dağ tırmandım, miting izledim, tehlikeli olayların ortasında kaldım. Yani anlayacağınız bu gözler nelere tanık olmadı ki?
12 Eylül sonrası oluşan sıkıyönetim ortamında işkence çığlıkları duvarları aşıp, top oynadığımız sahaya ulaştığında; o gün bütün arkadaşlar sessizce sahadan çekilmiş, büyük bir hüzünle evin yolunu tutmuştuk. O yıllarda YİBO’nun yanıda toprak bir futbol sahası vardı. Darbeden sonra YİBO askerlere devredilince, biz toprak sahada top oynardık. Zamanla saha da askerlere tahsis edildi. Geçici bir Tugay gelmişti, sonra kalıcı oldu ve o gün bu gün kışla dolup, boşaltılıyor, yani gecici olan kalıcı hale geldi.

Siyah beyaz olan bu Fotoğraf Rus mali Lubitel 2 ile çekildi. Mevsim kış, aylardan Ekim sanki. Siverek Ortaokulun bahçesinde boş derslerin tadını gezinerek çıkarıyoruz. Annemin bin bir emekle ördüğü süveter üzerimde. Kravat ve mont kemer tezat olsa da ben uyarlamışim; ayağımda mekap, pantolan yarı İspanyol paça. Yani anlayacağınız aklımın henüz üç beş karış havada olduğu yıllar.
Sonra bin bir Med cezir.

Fotoğraf:Siverek Ortaokulu Bahçesi

Yorum bırakın