NEMRUT’UN GİZEMİ… 

                                        

Nemrut Mezopotamya tarihinde, kültür ve coğrafyasında karşımıza çıkan önemli bir adlandırma. Bitlis sınırları içerisinde  bulunan  ve krater bir göle sahip olan dağın ismi Nemrut’tur.  Yine Adıyaman sınırları içerisinde yer alan ve Kommagene uygarlığına ait tapınağın bulunduğu dağa da Nemrut adı verilir.  Urfa’da ise Nemrut baskıcı bir hükümdardır. Hz İbrahim’i ateşe atan, Tanrı tanımaz, putperest bir zalimdir. Ayrıca  Asur Kralı Asurbanipal’ın ordularına komutanlık ettiği yere de  Urfa’da Nemrut Tahtı  adı verilir. Burası daha sonraları  Der Yakup Kilisesi olarak faaliyet gösterecek ama, Nemrut’la ilişkilendirme devam edecektir. Ve yine Kuran’da Nemrut’un  Hz İbrahim’i ateşe atması ile ilgili ayetler vardır . Sümer tabletlerinde de Nimrud diye bir kentten bahsedilir.

Yani Nemrut,  Mezopotamya’nın tarihinde bir duayendir.Halk arasında ise Nemrut hep zalim ve baskıcı bir hükümdar olarak bahsedilir.  Baskı ve şiddetle insanların yaşamlarına kast edenlere Nemrudi denilir. Nemrudi Kavmi nitelendirilmesi de buradan gelmektedir.

Antiochos Tapınağı 

Nemrut olarak adlandırılan yerlerin içerisinde en gizemlisi ve ilgi çekici olanı  kuşkusuz , Adıyaman’daki Nemrut Dağıdır. Bu dağ, tam bir gizem dağıdır.   Kommegene Kralı  ilk kez M.Ö 850 yıllarında yazılı tarihe konu olur.  Atatürk Barajı sularına gömülen Samsat, o dönemin  başkentidir. Asur yazıtlarında buralardan  “dünyanın cenneti”  diye bahsedilir. Lübnan’da yetişen sedir ağaçlarından burada  yetiştiği de yazılıdır .

Gerçekten de bütün gezginler Nemrut yamaçlarında incir, nar, elma, ceviz, dut ve binbir çeşit yabani meyve yetiştiği belirtilmiştir. Bugün, bahsedilen cenneti çağrıştıran bahçelerden eser yok. Köylerin çevresinde kendi ihtiyaçları kadar yetiştirilen meyve bahçeleri geçmişin mirasını taşıyor. Dut, incir ve üzüm hala ilk günkü doğallığında yetiştiriliyor ama her gün biraz daha azalarak. Bütün kesilmelere ve yakılmalara rağmen meşe ağaçlarını,  Nemrut’un yamaçlarında görmek mümkün, ama  orman denilecek kadar  da az …

Kommagene Halkı tarafından kutsal sayılan Nemrut Dağı, Kral I. . Antiochos tarafından yapılan tapınakla daha bir kutsallık kazandı. Doğu ve batı teraslarında boyları on metreyi bulan dev tanrı heykelleri yaptırdı. Tapınakla birlikte kendisini de tanrı ilan etti. Bu tapınak, öyle bir tapınak ki, bütün ülkeden görülüyor, gece boyunca tapınağı aydınlatan kandiller, meşaleler  yakılıyor, ayinler düzenleniyordu.Görkemli tapınak o dönemde çok kültürlü ve çok dilli bir yapıya sahip olan Kommagene Halkına uygun olarak inşa edildi. I .Antiochos’un amacı yeni bir dinsel eğilim yaratmak, Komagene halklarıyla bir sözleşme yapabilmekti. Bu sözleşmeye uygun olarak, devasa heykellere birden fazla dilde isim verdi. Amaç, hem siyasi birliği sağlamak, hem de bir türlü federasyon olan Kommagene Krallığını güçlü kılmaktı. Güçlü ordulara karşı halklarını yanına alan I. Antiochos kısa sürede sanat, kültür ve ticarette gelişti. Doğu ve batı uygarlığını  sentezleyen Kommagene görkemli yapıların inşasına girişti. Bu arada Romalılar Kommagene’nin başkenti Samsat’ı işgal etmek için saldırılar düzenledi. Ama, Kommagene halkı büyük bir direnişle kentlerini savundu ve Romalıları gerileterek, işgali önledi. Bunun üzerine I. Antiochos’un ünü kısa sürede yayıldı. Ancak, bu kazanılan zafer kısa sürdü. I. Antiohos bir süre sonra öldü. Kutsal Dağ Nemrut’a, babasının yanına gömüldü. Bugün bu mezarın dev tümülüsün altında olduğu sanılıyor. Kısa sürede parlak bir uygarlığı yaratan Kommagene Krallığı Romalılar tarafından  yıkıldı.Tapınakları görkemini kaybetsin diye yakıldı, heykeller yıktırıldı. Halkı Babil’e sığınmak zorunda kaldı. Yıkılan tapınak büyük bir sessizliğe gömülecek, 1881 yılına kadar varlığı pek bilinmeyecekti.

Nemrut Dağı’nın zirvesindeki eserlerden ilk söz eden  ve bunların Asurlular’dan kalma olduğunu tahmin eden, 1881’de Diyarbakır’da yol yapım işlerinde görevli Alman Mühendis Karl Sester’dir.  Sester’in verdiği bilgiler doğrultusunda  Alman Kraliyet Akademisi tarafından araştırma yapmak üzere bölgeye gönderilen  bilim adamı Otto Punchtein başkanlığındaki ekip, Nemrut Dağı’nın tepesindeki tümülüs ve tümülüsün doğu ve batı yanlarında oluşturulmuş teraslar üzerindeki devasa heykeller ve çeşitli kabartmalardan oluşan eserler üzerinde çalışır. Uzun çalışmalar sonunda Grekçe yazılı kitabeyi çözen Punchstein, bu eserlerin Kommagene Uygarlığı’na ait olduğunu ve Kommagene Kralı 1. Antiochos tarafından yaptırıldığını keşfeder. Antiochos’un ağzından yazılan kitabe, Nemrud Dağı’nın sırrını ve Antiochos’un yasalarını içermektedir.  Daha sonra Alman Mühendis Karl Humann ve İstanbul Arkeoloji Müzesinin kurucusu Osman Hamdi Beyin de katıldığı Nemrut Dağı çalışmaları 1953’ten 80’li yıllara kadar Amerika’lı Arkeolog Theresa Goell ve Friedrich Karl Dörner  ve 1986 yılından itibaren, Dörner’in öğrencisi Sencer Şahin tarafından sürdürülmüştür.

Unesco tarafından dünya kültür mirası listesine alınan Kommagene doğu ve batı uygarlığını sentezleyen bir kavim olarak tarihe geçti. Kommagene halklarına gelince kimler olduğu konusunda pek bilgi yok. Ancak kitabelerde , bazı Medce  kelimelerin  bulunması ilgi çekicidir. “Kom (Kon)” Medce ve bugünkü Kürtçe’de topluluk, “gene” ise karınca anlamındadır.  Burada yaratılan uygarlığın  Kürtlerle bir ilişkisi var mıdır bilmiyorum  ama kullanılan  figür ve kabartmaların bir kısmının halen kullanılır olması  bana ilginç geliyor. Adıyaman,Urfa  ve Malatya, Elazığ dolaylarında   Kadınların  Kufi denilen baslık kulanması, heykellerin de bir çoğunun kufi başlıklı  olması bir tesadüf müdür yoksa, bin yılların bir etkileşimi midir?

Olduğunu düşünüyorum…Ama bu kısmını tarihçilere bırakmak en doğrusu.

Nemrut’ta ilginç olan  sadece tapınak ya da  heykeller değildir. Güneşin  doğuşu güzellik kavramının içini dolduracak kadar güzel ve farklıdır. . Kıpkızıl bir tepsi gibi doğan güneş bütün ihtişamını sanki bu mekanda ortaya koymaktadır. Zannetmiyorum ki, güneş bir başka yerde bu kadar etkileyici ve muhteşem doğsun. …

55924164_2188535017897319_5324949102675361792_n

 

Reklam

4 comments

  1. Saygıdeğer arkadaşım şeymus hocam bu güzel tarihi bilgiye bizlerle paylaştığın için ve bizleri nemrut hakında bilgi dağarcıcığımızı zenginlestirdiğin için sizin şahsında 3. Göz ailesine selam sevgi ve saygılarımı gönderiyorum….

    Liked by 1 kişi

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s