Duvar yazıları hep ilgimi çekmiştir. Kimisi bireysel bir aşkı insanın gözüne sokarken, kimisi de sıkılı yumruğunu bir başkaldırı timsali yaparak ifadesini duvara yazar.
Bir de bütün yoksulların, gecekondu sakinlerinin bir senfoni olarak dış duvarlarına kocaman harflerle ve çoğunlukla imlayı katlederek “Bu ev satılıktır.” yazılır.
Yazılır, ama niye yazılır?
Kocaman bir soru size. Düşünün artık. Hani merak edersiniz diye soruyu soruyorum?Başka bir niyetim yok. Çünkü ben hep merak ediyorum.
Nerede mi bu evler?
Yoksulların olduğu her yerde. Bir memnuniyetsizlik belgesi gibi, duvarlarda asılı. Evler, mahalleler ve giderek kentler.
Sosyolojileri paramparça olmuş kentlerin duvarlarında kocaman SATILIK yazısı…
Ha anladım. Piyasa ekonomisi. Bu yazıların nedeni piyasa ekonomisi. İsteyen sosyal medya duvarına, isteyen evinin duvarına yazar. Kimine.
Ooh be nihayet merakım giderildi…
Ya evsizler?
Onlar ne yapar, duvarına ne yazar?
?
De buyurun yeni bir merak. Ne geldiyse başıma bu meraktan ve merak sonucu çektiğim fotoğraflardan geldi.
Ne yapayım şimdi?
Evsizlere ne diyeyim?
Fotoğraflarını mı çekeyim?
Bakalım, ne çıkacak bu merakımdan?