“Kêrê Bursa, Bursa Bıçakları”

Yarım kalmış bir hikayeydi onun ki. Her çıktığı yolculukların birinde, bir kaçında karşılaşmıştık. Beraber yolculuk yapmış, beraber eve geçmiş gitmiştik. O bıçak satıyordu her zaman. Ben ise bir bir emekçiydim. Ders verirdim, personeli yönetirdim, gelen gidenleri dinlerdim. Aramızda hiç benzer yanımız yoktu. Adını bile bilmiyordum. O da benimkini.

Tek bildiğim her gün evinden erkenden çıkar, ara sokaklardan ilçe otoğarına gelir, bir minibüse biner ve indiği gibi “Kêrê Bursa, Bursa Bıçakları”  diye bağırırdı.

Sağ elinde bıcak dolu sepet, sağ ve sol elinde her parmağında bir bıçak.

Her kes tanırdı onu.

Yıllarca böyle yaşamıştı. Tek bildiği bıçak satmaktı.

En hakikisinden.

Dünya yıkılsa o sepeti kolunda, elllerinde bıçak satmaya giderdi.

Ne darbe, ne sıkıyönetim, ne de kar kış durduramazdı.

O her zaman “Kêrê Bursa, Bursa bıçakları” dedi.

Hayatının sonuna kadar.

Son fotoğrafıydı belki.

Sonra birden kayboldu ortalıktan.

Yıllar geçti ve ben hala bir iz bulamadım kendisinden.

Oysa yarım kalmış bir hikaydi o.

Belki bir ışık olur diye yazmak istedim. Belki anlatacak, hayatını berraklaştıracak bir yakını anlatır diye…

O yarım kalmış hikayeyi yazmak için…

Belki biri bir ışık olur diye…

“Kêre Bursa, Bursa Bıçakları” yankılanırdı bir zamanlar Urfa Sokakları.71099052_931243027291401_5018051492985176064_n

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s