Denize uzak coğrafyanın insanı için deniz bir hayaldir. Deniz kıyısında yaşayanlar için çöl ne ise, çöl bölgelerinde yaşayan insanlar için de deniz o dur.
Yani her iki karşıt duygu, şaşkın ifadelerde birleşir.
Biri çölü, diğeri denizi olağanüstü ama yaşanmaz bilir.
Oysa her ikisinin de düşüncesi eksik ve temelsizdir. Denizin kendine göre güzel ve zorlu tarafı varken, çöl ucuz bucaksız kum tepeleri de olsa olağanüstü bir yaşamı barındırır.
Deniz engin, uçsuz bucaksız su kütlesiyle şeffaf bir yaşamı, çöl ise kum fırtınaları ile kapalı yaşamayı zorunlu kılar.
Neyse ki ben deniz ile çöl coğrafyasının arasında, yeryüzün bereketli hilal denilen bölgede doğmuşum.
Ne deniz, ne de çöl beni celb eder.
Ben Fırat ve Dicle’nin nazlı seher yellerinde saklı dağ havasının insanıyım. Deniz bana uzak, çöl bana yabancıdır. Tatlı su kültürünün, kadim geçmişin döl yatağında bir sıkışmışlık coğrafyasında denizin maviliğini seven ama çölün altın sarısı rengini de hayatından silmeyen birisiyim.
Bir sentezin ürünüyüm. Bir elim güneşin doğduğu, yükseldiği doğuda, diğer elim Batı’nın deniz kokan yönündedir. Bir sentezim ben. Doğu ile Batı’nın sentezi.
Bu nedenle hangi yön ve hangi yeryüzü şekline yolculuk yaparsam yapayım, önce seslere kulak kabartır, sesini dinlerim kültürlerin, inanç ve duyguların.
Çöl derin bir sessizlik barındırır. İnsanda yalnızlık hissi uyandıran, korkunç bir sessizlik.
Deniz ise dalga sesidir. Geceyi parçalayan, insanda duygu depreşmesi yarattan bir sestir.
Biri sessizlik için de yaşamı ilmik ilmik örer, diğeri büyük bir gürültüyü romantik bir melodiye dönüştürür.
Deniz dalganın sesinde, bütün çağların cazibesidir. Çöl ise derin bir sessizlik ve kadim bir dinginlik, göç ve güç odaklarının savaş alanıdır.
Deniz sesini dinletir,çöl ise sessizliğinde kaybeder insanı. Dalgalar bazen usulca, bazen deli dolu bir güçle kıyıya ulaşır. Usulca gelip, usulca giden dalgalar dinginliğin ifadesiysen, çöl derin sessizliğin simgesidir.
Kahverengi ve som sarı bir rengin içinden gelip, deniz mavisinde umuda kürek çekmek, şiirler okumak dalgaların sesinde, görmek deryayı balıklarla birlikte ve yağmurda sırılsıklam olmak belki de en büyük bahtiyarlık.